Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Şanlıurfa programına katılan Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, çözüm süreci ile ilgili yaptığı konuşmada bu coğrafyada ortakça yaşama arzusunu ön plana çıkarmak istediklerini söyledi.
Şanlıurfa Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve panellerin yer aldığı buluşmaya Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol'un yanı sıra, Belediye Başkan Yardımcısı Osman Uludağ, Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Nuri Kolaylı, Güneydoğu Gazeteciler Federasyonu Mehmet Talat Akay, Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Başkanı Veysel Polat, çok sayıda cemiyet başkanı ve basın mensupları da katıldı.
ÇÖZÜM SÜRECİ URFA’DA ZATEN VARDI
Açılış konuşmasında söz alan Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, toplantının Urfa’da yapılamasını önemsediğini vurguladı. Çözüm süreci konusunun seçilmesinin ayrı bir ehemmiyet teşkil ettiğini anlatan Başkan Demirkol "Urfa’da çözüm süreci zaten gerçekleşmiş. Urfa çözümü daha önceden gerçekleştirmiş. Urfa Kürtçe konuşanların, Arapça konuşanların aynı zamanda Kürtçe ve Arapça konuşmayanların yaşadığı, birlikte senelerdir huzur içerisinde yaşadığı bir şehirdir. Bu şekli ile Urfa’yı bölgeye, ülkeye ve Dünya’ya tanıtmanızı talep ediyoruz. Bizim bölgenin yaşadığı bir takım sıkıntılar var son zamanlarda; gelişen hızlı nüfus artışı ve Suriye’den iltica edenlerin getirdiği sorumluluklar ve bir takım sosyal sıkıntılar nedeniyle sizlerin yardımına ihtiyacımız var. Yardımınızda şu olacaktır: Urfa bölge olarak güvenli bir bölgedir, yatırım yapılması gereken bir bölgedir ve yatırımların güvenle sürebileceği bir bölgedir. İkinci olarak Urfa’nın tarihi ve kültürel değerleri vardır. Tarihi Göbeklitepemiz vardır. İnanç manasında Hazreti İbrahim Aleyhisselam’dan başlamak üzere Peygamber’in yaşadığı bir coğrafyadır. İnanç turizminde de Urfa’yı bu şekilde öne çıkarmanızı ve bölgemizdeki işsizliğin bu şekilde sizler vasıtası ile temin edilmesini talep ediyoruz" dedi.
Çözüm süreci konusunun seçilmesinin önemine değinen Başkan Demirkol açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Çözüm süreci konusunun seçilmesi bizim için ayrı bir ehemmiyet teşkil ediyor. Bu da şöyle; bizim her sene çözüm süreci ile bağlantılı olmasa da, her sene sonradan bağlantılandırılan bir konu var. 24 Nisan dolayısıyla her sene Ermeni tehciri nedeniyle yaşanan bir takım olumsuzlukların Dünya kamuoyunda gündeme getirilmesi ve bunda başta Fransa öncülük etmektedir. Fransa’dan lütfen şunu sorunuz: İkinci Dünya Savaşı sonrasında sırf Rus ordularına teslim olmamak için Fransız ordularına teslim olmuş, Alman askerlerine bilhassa yapılan kötü muamele dolayısıyla 800 bin ile 1 milyon arasında olduğu tahmin edilen Alman asker hayatını kaybetmiştir. Sadece Fransız esir kamplarında.
Bir de bu bölgede çözüm sürecine bağlantılı olarak Batı’yı ve Avrupa’yı kendi ölçüleri ile bizim ölçülerimizle aynı olması yönüyle temennilerimizi dile getirmek istiyoruz. Bugün Amerika’yı teşkil eden zenci, beyaz, sarı ırk nasıl ortakça birlikte yaşama arzusunu ön plana çıkararak birlikte yaşıyorsa bu coğrafyada renk olarak, dil olarak, din olarak hiç aramızda fark olmamasına rağmen bu coğrafyada yaşayan insanlarında birlikte kardeşçe yaşamasına müsaade etsinler ve kendi farklılıklarını ortadan kaldırsınlar.Onları nasıl bir arada tutan ortakça bir arada yaşama arzusu ile Amerika politikasının sergilediği ortakça yaşama arzusu varsa, biz de bu coğrafyada ortakça yaşama arzusunu ön plana çıkarmak istiyoruz."
‘BİN YILDIR BİRLİKTE YAŞIYORUZ’
Demirkol konuşmasında ayrıca: "Avrupa ülkeleri İkinci Dünya Savaşı sonrasında, -1945’de- 2. Dünya savaşı bitmiş ve o zamanki Dünya nüfusunun yüzde üçüne tekabül eden 72 ile 74 milyon arasında ki insan hayatını kaybetmiştir. Bunların ırk olarak, dil olarak, din olarak hatta mezhep olarak farklılıkları bizim aklımızın hiçbir zaman basmayacağı bir şekilde,-evlenmelerine dahi müsaade edilmeyecek şekilde engeller olmasına rağmen- 1945’de ikinci dünya savaşı bitmiş 72 ile 74 milyon arasında ki insan hayatını kaybettiği savaşlar sonrasında 1591’de bugünkü Avrupa Birliği’nin temeli olan ‘Kömür ve çek birliği Antlaşması’nın imzalamışlardır. Biz bu coğrafyada bin yılı aşkın bir süredir birlikte yaşıyoruz. Çalışırken, yaşarken, savaşırken amacımız aynı hiçbir farklılığımız yok. Birbirimizden kız alıp veriyoruz. Hıristiyan mezheplerinin çoğunda evlenmeye mani haller vardır. Bizim böyle bir halimiz yok, birbirimizden kız alıp veriyoruz önemsiyoruz. Bu coğrafyada bin yıldır bir olay olmadan bir takım şahsi uygulamalara gösterilen tepkiler dışında hiçbir olumsuzluk olmamasına rağmen, lütfen bizden ellerini ayaklarını çeksinler. Bize karışmasınlar, biz birlikte yaşamak istiyoruz çözüm panelinde başlıklar halinde bunun ele alınmasını ve biraz daha genişletilmesini talep ediyorum." dedi.
"Daracık sokaklarımıza ve geniş kalbimize geldiğiniz için misafir olduğunuz için, size ev sahipliği yaptığımız için her zaman onur duyacağız " diyen Demirkol, konuşmasını başarı dilekleri ile sonlandırdı.