Hamza ŞENSES (Kel Hamza) Tanıyalım | Haliliye Belediyesi

Şanlıurfamızın önemli bestekar ve ses sanatçısı 'Kel Hamza' lakaplı Hamza Şenses'i tanıyalım.

 

1904 yıllında Urfa’da, Büyükyol’da doğmuştur.

Lakapları “Hacı Hamolar”dır.

Anne tarafından Tanburacıoğulları’ndandır.

“Hanım” isminde dayısı kızı ile evlenmiştir.

Hayriye, Zeliha ve Türkan isminde üç kızları olmuştur.

Çok kibar ve duygusal biriydi.

Ailesine çok düşkün ve vakit geçirmeyi seviyordu.

Kızı Türkan 8 yaşındayken vefat etmiştir.

Çok sevdiği kızının ölümü üzerine 
”Aşkın ne derin yareler açtı ciğerimde”
türküsünü söylemiştir.

Okula gitmemiş, 
okuma yazmayı kendi kendine öğrenmiştir.

Esas mesleği keçecilik’tir.

Ustası ve arkadaşları “Hamza, sesin güzel, 
niye plağa okumuyorsun?” demişler.

O zamanın Urfa’sında müzik keyf için yapılıyor, 
para karşılığı yapmak ayıp sayılırdı.

Dayılarına müsaade alıyor.

Halk tarafından sevilip takdir 
edilmeye başlanınca plak yapmaya gidiyor.

Plağı çıkınca artık ünü Urfa sınırlarını aşıyor.

Urfa dışından da gazinolarda teklifler almaya başlıyor.

Bağlama, tambur ve cümbüş çalmasını biliyordu.

Mukım Tahir'le aynı dönemlerde yaşamıştır.

Şanlıurfa'da Çardaklı Kahve ve 
Aynzeliha Gazinosu’nda programlar yapmıştır.

Bir müddet de Diyarbakır, Gaziantep, 
Adana ve İstanbul sahnelerinde çalışmıştır.

Devrin müzik ustalarıyla urfa 
sıra gecelerinde meşk etmiştir.

Sesi çok güzel olup güçlü ve yanık olduğu 
için hoyratları 6-7 km den duyuluyormuş.

Titiz bir insandır, temiz giyinmeyi sever,
Devamlı başında fötr şapka, 
takım elbise giyer, kravat takar.

Urfa’nın 1930-40’lı yıllarına 
göre çok modern giyinen biridir.

Diyarbakır da askerlik yapan kardeşiyle 
Görüşmek için çok bekler.

Araya komutan girer ve görüştürür.

Komutan Onu tanıdğı için 
bir gece oturalım der.

Komutanı kırmaz "evet" der.

O gece kardeşine olan özlemini anlatan 
“Kışlalar doldu bugün” 
parçasını söylemiştir.

Diyarbakırlı ses sanatçısı Celal Güzelses’in 
daveti üzerinde Diyarbakır uzun süreli gider.

Ailesi merak eder kendisini.
Kızı “Diyarbakır bu mudur” 
diye başlayan bir mektup yazar babasına.

Mektubu okuyunca içine ayrılık 
ateşi vurur ve mektubu beste yapar.

“Urfa dağlarında gezdiğim çağlar” 
uzun havasını ise vurulup öldürülen 
dayısı Ali’nin üstüne yapar.

“Aşkın ne derin yâreler açtı” uzun havasını çocuk 
yaşta ölen çok sevdiği kızı Türkân için,

“Adanalı esmer olur yan bakar” türküsünü de 
Adanalı bir arkadaşının üstüne bestelemiştir.

Az sayıda plak yapmış olmasına rağmen sesi 
ile yurt çapında tanınmış, devrinin en 
ünlü okuyucularından biridir.

1940’lı yıllarda Herrane Kedosu’nun işlettiği 
Çardaklı Kahve’de haftanın birkaç günü 
program yapmaktadır.

Program olmayan bir gece evde 
canı sıkılır ve Çardaklı Kahveye gider.

Kahvede bir masa kendisinden 
bişeyler okuması için ısrar eder.

O da Sahneye çıkıp bir türkü okur.

Sahneden inerken orada bulunanlardan 
biri kendisini ısrarla masaya davet eder.

O, teşekkür ederek kendi masasına yönelir.

Masaya gitmediği için o masadakiler 
kendi arasında tartışmaya başlar.

Biri gelmediği için diğeri 
de arkadaşı olduğu için savunur.

Masadakiler kavga edince O da 
2 arkadaşın arasını yapmak için masaya gider.

Masada oturanlardan biri: 
“Zaten kavga senin yüzünden çıktı, 
yürü git”” deyip Onu iter.

Mevsim kış ve her taraf karlıdır.

İtelemenin tesiri ile ince tel 
örgünün üzerine düşer, tel örgü yıkılır,

Birinci katta bulunan Çardaklı Kahve’den, 
Nacar Pazarı’nın içine düşer.

Düşerken kafası nacarların 
önünde bulunan kütüğe çarpar.

Kahvede bulunanlar kaçarlar.
Gece devriyesindeki bekçiler, 
onu boylu boyunca uzanmış görürler,

Sarhoş sanıp kaldırıp evine götürürler.

Annesine ”Bu çok sarhoş, bunu yatırın” derler.

Annesi, oğlunun başını yastığa 
koyarken eline kan gelir.

Zaptiyeler “Herrane Kedosu’nun 
kahvesinden düşmüş” derler.

Aradan iki üç saat geçtikten sonra ayılmaz,
Hastaneye götürürler.

Kafası üzerine düştüğü için 
beyin kanaması geçirmiştir.

Onu hemen ameliyata alırlar, 
fakat darbe ağır olduğu için kurtulamaz.

Hamza Şenses “Kel Hamza”
1939 yılında vefat eder.

Mezarı Bedi-üz zaman Mezarlığı’nda 
Hızmalı Köprü’nün karşısındadır.

Eşi Hanım, 1978 yılında vefat etmiştir.

Günümüzde birçok sanatçı bu uzun havaları,
onun okuduğu şekilde okumaktadır.

Eklenme Tarihi: 20.11.2021 15:26

×