Kurtuluş Savaşı'nın sembol illerinden Şanlıurfa'ya, İstiklal Madalyası takdim edilmesine dair düzenlemenin TBMM'de kabul edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kanunu onayladı. Kararın yayımlanmasıyla birlikte süreç tamamlandı ve Şanlıurfa, İstiklal Madalyası'na, kentin kurtuluş tarihi olan 11 Nisan Pazartesi günü kavuşacak. 11 Nisan kutlamalarında kentte ağırlanacak olan Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ise Şanlıurfa'ya vermiş olduğu büyük katkı ve desteklerden dolayı Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından Fahri Hemşehrilik Beratının verilmesi kararlaştırıldı.
Büyükşehir Belediye Meclisi'nde bu konu başlıkları ile ilgili konuşan Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol, Şanlıurfa'nın kahramanlık sürecini belediye meclisine bilgiler vererek anlattı ve madalyanın neden önemli olduğuna dair konuşmasında göndermelerde bulundu.
DEMİRKOL, ŞANLIURFA'NIN ŞANLI TARİHİNDEN ÖRNEKLER VERDİ
Başkan Demirkol, Şanlıurfa'nın kurtuluşunda ismi geçen kahramanlardan bahseden konuşmasında; İstiklal Madalyası'na uzanan süreçte Urfa'nın kahramanlık hikayesinden kesitler sundu.
Demirkol, şunları söyledi:"İstanbul Beyazıt’da idam edilen Şehit Nusret Bey’i rahmetle yad ediyoruz. Şehit Nusret Bey 1. Dünya Savaşı sonrasında, Ali İhsan Sabis Paşa tarafından bu bölgede mahalli güçlerin organizesi için görevlendirilmiştir ve Urfa Mutasarrıfıdır. Ancak İngiliz kumandanını karşılamadığı için ve kendisine ermeni tehcirinde bazı suçlar isnat edildiği için İstanbul Beyazıt’ta, Damat Ferit Paşa Hükümeti tarafından idam edilmiştir. Ama Onikiler’in ve Ali Saip Ursavaş’ın başlattığı kurtuluş mücadelesinin de aktörlerindendir. Rahmetle yad ediyorum ruhu şad olsun. Şehit Nusret Bey, Urfa’dan tutuklu olarak gönderildikten sonra, zamanın Urfa müftüsü Miftahi Hasan Efendi’ye mektup yazarak Urfa’nın kurtuluşunu ve bu manada yöresel güçlerin ve halkın bu mücadeleye etkili şekilde katılmasını sağlamıştır. İdam mahkumu olduğu halde yine de Urfa’yı düşünmüştür. Bizim Urfa’nın Şanlı unvanı, daha öncesinde ben onu zikredeyim birinci meclisin tutanaklarında vardır. Burada, Gaziayıntap, Kahramanurfa ve Şanlımaraş denmiştir. Daha sonrasında Antep’e Gazilik unvanı verilmiştir. Ve Gaziantep bunu fazlasıyla hak etmiştir. Gaziantep’in kurtuluş mücadelesinde 6 bin 317 şehidi vardır. Ancak Urfa Kahramandır. O zaman bütün çocukluk yıllarımızda hep Kahramanurfa ifadesi geçerdi. Kahramanlık payesi Maraş’a verildiği için bize merhum Turgut Özal döneminde Sayın Osman Doğan tarafından verilen önerge ile Türkiye Büyük Millet Meclisi ‘Şanlı’ unvanını vermiştir. Verenlere ve sebep olanlara Allah rahmet eylesin.”
HALİLİYE BELEDİYE BAŞKANINDAN ÖRNEK OLACAK BİR TALEP
Başkan Fevzi Demirkol ayrıca, bugün bu kahramanlık nişanını, bu gururu halen yaşamanın nasıl mümkün olacağına dair fikirlerini ise şu şekilde paylaştı:
"Bizim bu hususta bir defa sahip olduğumuz değerleri bilmemiz, gelecek nesillere aktarmamızı istiyorum. Görevde bulunduğumuz süre içerisinde Emri Hak baki olmadan Cenab-ı Hakk’ın ilan ettiği ile görevimizi tamamladıktan sonra, şehitlerimizin aziz hatırasını yad etmek için şehitlerimizin aziz hatırasına hürmeten, Urfa kurtuluş mücadelesinde hayatını kaybetmiş bütün şehitlerimizin bir envanterinin çıkarılmasını, meydanlarımıza caddelerimize sokaklarımıza şehitlerimizin isimlerinin verilmesini özellikle yüce meclisimizden talep ediyorum. Bizim bu noktada yaptıklarımıza bakmamız lazım. Bugün Gaziantep’te bütün sokaklarda şehit isimleri vardır. O bakımdan bizim kurtuluşumuza sebep olan, hayatını hiçe sayarak, canlarını hiçe sayarak bugün burada oturmamızı temin eden şehitlerimizin isimleri caddelere, sokaklara parklara verilmeli."
DEMİRKOL: "BAŞBAKANIMIZ YILLAR ÖNCE İFADE ETMİŞTİ"
Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yıllar önce kaleme aldığı 'Stratejik Derinlik' isimli kitabını okuduğunu ve o kitapta bugün ki birlik ve beraberlik vurgularına dair önemli izler bulduğunu, bölgede yaşananları çok önceden özetlediğini belirti. Türkiye'nin bu anlamda Dünya çerçevesinde bakıldığında da çok önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Demirkol meclis üyelerine şu önerileri sundu:
"Sayın başbakanımızın stratejik derinlik kitabını Başbakanımız bakan olmadan önce okudum. Sayın başbakanımız o dönemde komşularla sıfır sorun sıkıntı, Ortadoğu ve stratejik derinlik diye İslam coğrafyasında, Türkmen elinde oynanmak istenen oyunları ve bizim birleşmemizin ne şekilde olacağını, ayrılmamızın ne şekilde olacağını akademik bir üslup ve günümüz gerçeklerine uygun olarak yazmıştır. O kitabı seneler öncesinden başından sonuna kadar okudum. O kitapta yazanlar doğrudur. Sayın Başbakanımız da vurgulamak istemiştir. Zaten o kitapta daha öncesinden programı belli olduğu için, etkili güçler tarafından İslam coğrafyasına Arap Baharı adı altında bir müdahalede bulunulmuştur. Yöresel güçlerde bunlara çeşitli vesilelerle katkıda bulunmuştur. Ve maalesef bulunduğumuz coğrafya kan gölüne dönmüştür. O bakımdan biz her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu günlerde, sadece Şanlıurfa’yı değil, Sadece Türkiye’yi değil, tüm İslam coğrafyasının bizden medet beklediğini, tüm İslam coğrafyasının ümidi, umudu olduğumuzu bilerek hareket edelim. Ayrıca nefsi davranışlarımızdan kaçınalım. Yöneticilik konumunda olan arkadaşlarımızın sadece değil, bütün Şanlıurfa halkının ortakça ve birlikte yaşama arzusunu ön plana çıkarmamız lazım. Yalnız ben bir hususu düzeltmek istiyorum adalet anlayışımızda bu vardır. “Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, sorar Adli İlahi Ömer’den onu”. Yalnız bunu ben bu arada hatırlatmak istiyorum. Bu Halife Hazreti Ömer değil, yine Halife Ömer İbni Abdulaziz tarafından onun yönetimini tasvir etmek için söylenmiştir. O bakımdan adalet duygumuz eşitlik, kardeşlik ve birbirimizin görüşlerine sadece hoşgörü değil, saygı itibari ile bakmalıyız. Beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim."